Ladik Mahallesi Tarihi
Ladik Dönemsel Tarihi
Ladik (antika ismiyle Laodicea Combusta) Konya’nın Sarayönü ilçesine bağlı bir yerleşimdir.
🏛️ Antik Çağ & Helenistik Dönem
-
Kuruluş (M.Ö. 3. yüzyıl): Büyük İskender sonrasında bölgeye egemen olan Seleukos I Nikator tarafından kurulan beş şehirden biridir. Annesi Laodike'nin ismini taşır.
Laodicea, Claudius tarafından restore edilmiş ve MS 41 yılında Claudiolaodicea ismini almış ve bu isim üçüncü yüzyılın sonuna kadar kullanılmıştır. Laodicea'da Titus ve Domitianus dönemlerine ait birkaç imparatorluk sikkesi bulunmaktadır. İkonium'un (bugünkü Konya) kuzeybatısında, Fırat kıyısından Melitene'ye giden ana yol üzerinde bulunuyordu. Havari Pavlus birkaç kez bu kasabadan geçmiş ve ilk Hristiyanların çoğu oğullarına onun adını vermiştir. Dördüncü yüzyıldan itibaren aurarii'nin, yani onu ya çalıştıran ya da satan insanların varlığına dair kanıtlar bulunmaktadır ve kasabanın bir miktar refah içinde olduğu muhtemeldir.
-
“Yanık Laodikea” adı: Yunanca “Katakekaumenē” (yanık) adını yangın veya volkan ile ilişkili olduğu düşünülen bir geçmişine dayandırılmaktadır.
-
Siyasi statü: Galatya, Pisidya veya Lykaonia sınırlarında zaman içinde yer almış; Augustus döneminde Roma’ya bağlı bir eyalet şehri olmuş, Byzantium döneminde “Anatolikon teması”na katılmıştır.
Roma Dönemi
-
Koloni statüsü: İmparator Claudius'un M.S. 41 yılında şehre Claudiolaodicea adıyla koloni hakkı tanıdığı ve buraya kendi adına sikke bastırıldığı kabul edilmektedir.
-
Askeri ve ticari önemi: Stratejik bir kavşak noktasında kurulan garnizon şehri; civarda cıva, kurşun, mermer madenciliği gelişmişlik gösterdi.
-
Kültürel altyapı: Gymnasium (spor/sosyal tesisler), açık hava tapınağı, mozaikli mekanlar (örneğin “Dökumanos’un oğlu Ergenus” yazılı mozaik) bulunmuştur.
Hristiyanlık & Bizans Dönemi
-
Erken Hristiyanlık: Havarilerden Pavlus’un buradan geçtiği ve kilise kurulduğu, Subay Eugenius adlı birinin 4. yüzyılda kilise başrahibi olduğu ileri sürülmektedir.
-
Bizans hakimiyeti: 770 yılında Arap akınları sonucu şehir yeniden eski haline getirilmiş; 12. yüzyıla kadar güçlü bir Bizans yerleşkesi sürmüştür.
Osmanlı & Cumhuriyet Dönemi
-
Osmanlı döneminde İpek Yolu üzerindeki ticari önemini koruyan ladik, Cumhuriyet’le birlikte daha çok hayvancılık, tarım, halıcılık ve madencilik açıdan kullanılmaya devam etmiştir.
-
Günümüzde: Modern Ladik Mahallesi’nin birkaç metre altında 500’den fazla yazıtlı taş eser ortaya çıkmış, bir arkeoparkta sergilenmek üzere hazırlanıyor. Gymnasium, kilise, tiyatro, mezar taşları, mozaikler gün yüzüne çıkarılmakta.
Özet Tablo
Dönem | Öne Çıkan Unsurlar |
---|---|
Helenistik (Seleukos) | Kuruluş, isimlendirme |
Roma Kolonisi | Sikke basımı, gymnasium, madencilik |
Hristiyanlık, Bizans | Erken kiliseler, Bizans yerleşkesi |
Osmanlı–Cumhuriyet | Ticari konum, arkeopark inşası |
Ladik/Laodicea Combusta, M.Ö. 3. yüzyıldan Osmanlı dönemine kadar kesintisiz zengin bir şehirliği barındıran, stratejik bir yerleşimdir. Henüz kazı süreci devam ediyor; açığa çıkan eserlerle tam tarihi zenginliği ortaya konmakta.

Ladik Halısı
Görselliği ve kalitesiyle ön plana çıkan Ladik halısı, 10 yıl öncesine kadar mahalledeki dokuma tezgahlarında, yün ipler kullanılarak, kendine has renk ve motifleriyle dokunuyor.
Her metrekaresi tek tek atılmış 200 bin düğümden oluşan Ladik halısı, kalite olarak Hereke halısından sonra Türkiye'de ikinci sırada geliyor.
Anadolu'nun önemli kültürel değerleri arasında yer alan ve tarihi 17. yüzyıla kadar uzanan Ladik halısı, endüstriyel üretimin yaygınlaşması ve el işçiliği maliyetinin yüksekliği nedeniyle satışı yapılamadığı için zaman içerisinde tezgahlardan indi

Ladik Ulu Camii
Yörenin en eski ve değerli eserleri arasında bulunan Lâdik Ulu Camii, Yeni Mahalle’de Cami Sokağı üzerinde bulunmaktadır. Halk arasında “Büyük Cami” olarak da anılan eser Eski Camii ve Yukarı Camii olarak da isimlendirilmektedir. Günümüzdeki hâliyle XIX.yüzyıl sonlarına tarihlendirilen eser, giriş kapısının üstünde yer alan dört satırlık kitabesine göre 1895 yılında yenilenmiştir. Mihrabında 1797 tarihinin yer aldığı caminin duvarla çevrili haziresinde bulunan eski mezar taşlarından çok azı günümüze kadar ulaşabilmiştir.
Lâdik Ulu Camii, Osmanlı döneminde yapılmış ahşap direkli cami geleneği içerisinde güzel bir XVIII. yüzyıl örneği olarak mevcudiyetini muhafaza etmektedir. Mimari açıdan incelendiğinde beden duvarları taş malzemeden yapılmış olan caminin kapı ve pencere açıklıları üzerinde ahşap hatılların kullanıldığı anlaşılmaktadır. Üst örtüsü, günümüzde kırma çatıyla kaplı olan yapının kuzeydoğu köşesinde tek şerefeli güdük bir tuğla minare yükselmektedir. Caminin iki kanatlı ahşap kapısına sonradan ilave edilen rüzgârlık kısmına girilerek ulaşılmaktadır. Mihraba dik bir şekilde uzanan dört sıra beşer ahşap direkle beş sahna ayrılan harimindeki kalem işi süslemeler son derece dikkat çekicidir. Dikdörtgen planlı harimde boy gösteren kalem işi süslemeler arasında mescit resmi ve geometrik ve bitkisel süslemeli panolar içinde nefis hatlar bulunmaktadır. Caminin ahşap işçiliği bakımından oldukça önemli olan mihrap ve minberinde yeşil, mavi ve kırmızı yüzeyler üzerine, ajur tekniğinde hazırlanmış geometrik ve bitkisel motifler uygulanmıştır. Vaaz kürsüsünün ön yüzünde bulunan muhteşem edirnekâri süslemeler ve yan yüzeylerinde görülen barok kıvrımlar ise son dönemlerin eseridir. Dışarısının sadeliğine inat içerisinde bir renk cümbüşüyle karşılaştığınız bu güzel eserden ayrılırken, mütevazı minaresine bir kez daha selam vermeyi unutmayın. En azından gölgesinde bir süre dinlendikten sonra, onun da hatırını yapıp yola revan olabilirsiniz.

Tarih
22 Haziran 1959'da belediye statüsü alarak beldeye dönüştü.
1960 yıllarında kasabaya Halıcı ismi verilmiş ve resmi kayıtlarda Halıcı olarak yer almış olsa da yöre insanı tarafından bu isim benimsenmemiş ve tekrar Ladik olarak değiştirilmiştir. 12 Kasım 2012'de TBMM'de kabul edilen 6360 sayılı kanun ile mahalle oldu
